Değerin kanda yükselmesi ilk etapta atılımın optimum düzeyde olmadığını gösterir, nadiren aşırı üretimde söz konusu olur.
Yüksek konsantrasyonda bulunduğunda ürik asit kristaller oluşturarak böbrek taşlarına veya gut hastalığına yol açar, gut hastalığında kristaller farklı beden bölgelerinde birikir, özellikle de eklemlerde.
Böbrek fonksiyonunda bozulma veya böbrek iflasının yanı sıra , değerin yükselmesine sebep olan başka şeylerde olabilir.
Sağlıksız beslenme yoluyla ürik asit dengesi kaybolur: oruç kürleri – ekstrem durumlarda bu kürler sebebiyle oluşan bir ketoasidoz – veya pürin bakımından zengin gıdalar örneğin et, balık ama fındık, ceviz gibi gıdalarda buna yol açabilir.
Şeker değişim maddeleri ve alkolde ürik asit konsantrasyonunu yükseltebilir, kurşun zehirlenmesi, bazı ilaçlar, kemo veya ışın terapileri de aşırı yükselmeye neden olabilir.
Glükojen depolama hastalığı tip 1, hipotiroid, omurilik hastlıkları, kanser, hiperparatireoidismus da değerin yükselmesine neden olur.
Akromegali (kanda çok fazla miktarda büyüme hormonu), kanda asitlenme, laktasidoz da değeri yükseltir.
Ürik asit değerinin düşmesi ise karaciğerin ağır hasar aldığı durumlarda, bazı ilaçların kullanımında oluşur. Röntgen görüntülemede kullanılan madde, tubulus hasarı (böbrekte), iksantınoksidaz enzim defekti de düşmesine neden olur.
Kanda ürik asit değerleri normalden sapmalar gösterirse idrar testleri de yapılarak daha detaylı bir inceleme gerekir.
