

KAŞAR VE KIYMA İLE DOLDURULMUŞ KABAK RULOSU
2 tane kabak 8 yumurta tuz, karabiber, muskat 350 g rendelenmiş kaşar peyniri 1 kg kıyma 1 küçük doğranmış soğan 2 diş küçük doğranmış sarımsak 1 yemek kaşığı öğütülmüş biberiye 2 yemek kaşığı salça 2 yemek kaşığı ketçap YAPILIŞI Kabakları dilimledikten sonra suyunu salması ve yumuşacık olması için 10 dakika kadar tuzlu suda bırakın. Yağlı kağıt serdiğiniz tepsinin üzerine kabak dilimlerini dizin. Yumurta, tuz, karabiber ve muskatı krem kıvamına gelinceye kadar karıştırın (mi


MARİNE EDİLMİŞ PATATES KIZARTMASI
1 kg küçük patates 2 yumurta 1 büyük kaşık yoğurt 100 g un 1 TL kırmızı toz biber 1 EL kıyılmış dereotu 1 1/2 tatlı kaşığı tuz kızartmak için yağ Patatesler tuzlu su içerisinde haşlandıktan sonra diğer malzemelerle karıştırılır ve daha sonra kızartılır. Afiyet olsun


OSTEOARTRİTİ DOĞRU ANLAMAK
Artroz resmi olarak yaşlılığa bağlı bir eklem hastalığıdır ve böylece iyileşmesi mümkün değildir. Gerçekte ise artrozun yıpranmaya bağlı olmadığını, beslenme, takviyeler, düzenli hareket gibi bir çok uygulamadan gayet güzel etkilendiğini biliyoruz Artroz, kalp-damar hastalıkları, migren ve depresyonla birlikte kronik hastalıklar listesinin ilk 10'unda yer alıyor. Robert Koch enstitüsüne göre sadece Almanya'da 18 yaş üzeri yetişkinlerin %18'inde, 65 yaş üzerinin %50'sinde artr


AKCİĞER SAĞLIĞI İÇİN BİR DESTEK
Öncelikli olarak belirtmek isterim ki bu yazının içeriği bir tedavi değil bir destek özelliğindedir. Aslında burada değineceğimiz konu yalnızca akciğerleri değil tüm organizmayı olumlu yönde etkileyecektir. Akciğerin kendini yenileyebilmesi ve akciğer dokusu üzerinde olumsuz etkilere sahip olan etkenlerden kolayca arınabilmesi için sürekli olarak kullanabileceğiniz bu tarifin üç ana maddesinin özelliklerine değinmek istiyorum. 1. KURKUMA / ZERDEÇAL Zerdeçal hemen her sağlık s


İCAD EDİLEN HASTALIKLAR TOPLUMA NASIL YAYILIR
En kolay hasta neredeyse hiç çaba harcamadan kendisini hasta olduğuna ikna ettiren hastadır. Sağlıklı olma halinin verdiği rahatlığa veda etmesinin ana sebebi sorgulamadan okumaktır, çünkü bu tür yayınlar genellikle farma endüstrisi için reklam amacı taşır. Özetle bu reklam şöyle yürütülür: yeni bir ''hastalığı'' harekete geçirmek iin bir farma fabrikasından bir üst düzey eleman, reklam şirketleri, fikir araştırma enstitüleri, tıp profesörleri ve tıp yazarları çalışır. Bunlar


KÖPRÜ USTASI VE ÇOCUK
Çocuk, köprü ustasına der ki ''çok güzel köprüler yapıyorsun, zor bir iş olmalı'' Usta ''öğrenince zor olmuyor, betonlardan ve metallerden köprü yapmak çok kolay, asıl zor olan diğer köprüler, ben onları rüyalarımda yapıyorum'' der Bu köprülerin nasıl köprüler olduğunu merak eden çocuğun bunları anlayıp anlamayacağından emin olamayan usta şu yanıtı verir ''Bir insandan başka bir insana, karanlıktan aydınlığa, üzüntüden sevince, zamandan sonsuzluğa doğru geçici olan her şeyin


DÜŞÜNSEL SÜPER BESİN / KİŞİSEL DEĞİŞİMİN GÜCÜ: ÖZ-GÜVEN
Güven duygusu, tıpkı nefes gibi vazgeçilmez bir ihtiyaçtır. Güven duygumuz işlevsel ve sağlıklı ise ondan beslenir ve onunla yaşarız, onu tıpkı nefes gibi alır ve veririz. Güven duygusu ile, o olmadan asla yapmayacağımız veya başka türlü yapacağımız bazı şeyleri yapabiliriz. Bu nedenle güven başka insanlarla ve şeylerle olan alakamızda büyük bir rol oynar. Zorluklarla karşılaştığımızda, güven kaybedildiğinde veya zedelendiğinde düşünmeye başlarız, olayın aslında ne olduğunu,


SUÇLULUK VE ENDİŞE - İKİ GEREKSİZ DUYGU
Duygu durumumuzu farkındalıkla kontrol etmek üzerine çalışmaz isek, standart sistemimiz kontrolü ele alır. Bir çok insan bu standart sistemin suçluluk ve endişe döngüsünde tutuklu kalmıştır. Bu iki duygunun her biri bir çubuğun iki karşıt ucunda bulunmaktadır. suçluluk geriye bakar ve kaçınılabilir olarak gördüğü tatsızlıklar ve hayal kırıklıkları için kendini suçlamaya yol açar. Endişe ise ileri bakar, her köşeden tehlike çıkacakmış gibi algılar ve korku yaratır. SUÇ Bize kö


DUYGU VE DÜŞÜNCELERİMİZ BAĞIŞIKLIK SİSTEMİMİZİ NASIL ETKİLER: psikonöroimmünoloji
Beyin ve immün sisteminin birlikteliği başlıklı yazımda psikonöroimmünolojinin kurucularından bahsetmiştim. Günümüzde ise bu alanda immünologlar, kanser araştırmacıları, ağrı terapistleri, beyin araştırmacıları, biyologlar, kimyagerler ve psikologlar birlikte çalışmaktalar. Bu çalışmanın motivasyonu şu soruyu temel alıyor: ''insanın ruhsal yaşamının - düşüncelerinin, davranışlarının - immün sistem ile ne ilgisi var? Beyinde ne olursa olsun immün sistemi onu algılıyor. Stres,


BEYİN VE İMMÜN SİSTEMİNİN BİRLİKTELİĞİ : PSİKONÖROİMMÜNOLOJİ VE PANDEMİ YAPTIRIMLARI
Psikonöroimmünoloji 1975 yılında psikolog Robert Ader ve İmmünolog Nİcholas Cohen tarafından kurulmuş bir bilim dalıdır. Deneyleri klasik olarak fareler üzerinde yapılmıştı. Sakarin ile tatlandırılmış suyu hayvanlara verdiler ve paralel olarak sitostatik enjekte ettiler, bu karışım hayvanlarda mide bulantısına ve tat alma duyularında değişimlere yol açtı ve immün sistemlerini etkiledi. Bir süre sonra enjeksiyonu bıraktılar ve yalnızca tatlandırılmış suyu vermeye devam ettiler