top of page

PORNOGRAFİNİN ETKİLEDİĞİ İNSANİ BOYUTLAR

Bir önceki yazımda Pornografi terimini ve gelişimini özetlemeye çalıştım. Bu yazımda ise biraz daha insani boyutlar üzerindeki etkilerine değinmeye çalışacağım.


Nörolog ve ürologların, erektil disfonksiyon ve pornografi bağlantısı üzerinde yapmış oldukları araştırmalarda pornografi alışkanlığı bulunan insanlarda hayal kırıklığı, yoksullaştırılmış cinsellik, pervasızca tatmin girişimleri, partnerden bencilce taleplerde bulunmak, gerçek bir partner ile heyecan duymanın azalması ve ilerleyen boyutlarda iktidarsızlık gözlemlenmiştir. Tüm bu kavramları tek tek açacak olursak korkunç gerçekler ihtiva ettiğini görebiliriz. Örneğin ''pervasızca tatmin girişimleri'' çocuklara, hayvanlara ve hatta ölülere dahi cinsel yaklaşım gibi bir çok alt ve üst konular oluşur ki bugün toplumlar bu acı gerçeklerle iç içe yaşamak zorunda kalmışlardır.


Max-Planck enstitüsü tarafından finanse edilen bir araştırma, haftada 4 saat kadar porno izleyen erkeklerin beyinlerinin ödül algısı ile ilgili kısımlarında küçülme tespit edilmiştir. Bu da netice olarak insanın tatminsizliğinin artmasına ve netice olarak daha büyük ve korkunç adımlar atılmasına yol açmaya müsait bir durumdur. Bu kişiler sıklıkla internette cinsellik arayışında bağımlı, yüksek oranda alkol kullanımı olan ve ciddi depresyonlar yaşayan karakterlere dönüşüyorlar. Aynı zamanda duyguların kaybı ile bağdaşık bir görüntü olarak sol putamenin aktivasyonunda azalma görüldü ve bu durum ne kadar fazla porno izleniyorsa o kadar hızlı gelişiyor. Yani insanı insan yapan düşünme ve duygular bağlamında da ciddi bir kayıp ve körlük oluşuyor.


Günümüzde daha önce hiç olmadığı kadar propagandası yapılan pornografi artık bir salgın haline gelmiştir. İnsan arası ilişkilerde samimi duyguları yok etmiş, yerine diğer insanları kullanılacak, manipüle edecek, satın alacak nesneler olarak görülmesini getirmiş ve saptırmıştır.


Pornografiyle uğraşmak, insanın iffetine ve haysiyetine karşı büyük bir hakarettir. İnsanı kutsal yapan öz samimiyetinden mahrum eder, tanrısal vizyondan uzaklaştırır ve başkalarının iyiliğini, haklarını korumaktan ayırarak büyük bir manevi boşluk yaratır. Yanlış bir tutkunun sevgi ile yer değiştirmesine yol açarak duygusal izolasyon ve bu izolasyondan kaynaklı olarak cinselliğin de 'yalnız' yaşanmasına neden olur. Pornografi dünyası çoğunlukla hayal kırıklığı yaşayan, kandırılmış, fakirliğinden veya masumluğundan faydalanılmış insanların alınıp satıldığı bir mecradır. İnsanlar arası ilişkileri kirletmiş, aile yaşamlarını bitirmiş ve iş yaşamlarında krizlere neden olmuştur. Genellikle istismar içeriği ile toplum yapısında ömür boyu unutulmayacak acılara neden olmuştur.


İnsan onuru ve insana saygı bize ne bir grup, ne bir akım ne de hükümetler tarafından verilmiştir. Saygınlığımız, onurumuz neye sahip olduğumuz ile veya ne yaptığımız ile ilgili değildir, onu alamayız ve satamayız, bu onur ve saygınlık insana ilahi bir hediyedir, kusursuz ve paha biçilmez bir güzelliktir. İnsanın ruhani boyutu sonsuz, sınırsız bir kaynağın sevgisinden beslenir ve insan bu değerleri ile hem insani ilişkileri için kendisi bir hediyedir hem de karşısındaki insanı bir hediye olarak görmesi görmesi gerekir.


Bu onur insanın fiziksel varlığındaki, rollerindeki cinsiyetini de kapsar, insan bütününün bir parçasıdır. İnsana bir başka insan ile sevgi ve saygı çerçevesinde birlikteliği mümkün kılar. Yaratılışta aktif olarak rol alır ve doğacak olan neslin epigenetik yapısını hazırlar. Başka insanların onuru ve saygınlığını ezmek, onlarla oynamak, oynanılmasına seyirci kalmak ve hatta bunun için kendi onur ve saygınlığından vazgeçmek insanlar arasında onarılamayacak yaralar açar ve netice olarak toplum artık evlatlarını endişe içerisinde beklemeye başlar, çocuklar kapı önlerinde neşe içerisinde özgürce oynayamaz hale gelirler, kadınları kara çarşaflar bile koruyamaz, zira onur ve saygınlığını kaybetmiş, başka insanların onur ve saygınlığını kutsal bir hediye olarak göremeyen zihinlerin içerisinde bulunan hayallerin sınırı yoktur!


Onu, öldükten sonra gideceği cehennem korkusu veya hükümetlerin ceza hukukları da durduramaz, onu durdurabilecek tek şey gözünü, kulağını ve düşüncelerini koruyabileceği o mekanizmayı canlı tutması ve sevgiye, samimiyete, dürüstlüğe dayalı, öz denetim geliştirmesidir.


Genel olarak baktığınızda sevginin karşısında yer alan şeyin korku olduğunu duyarsınız, oysa sevginin bir başka varlık için içinizdeki iyi ve güzel duyguların samimiyeti, onun haklarının korunması için gayret dahi etmenize gerek kalmadan, o varlığı kendiniz gibi görmeniz demektir ve karşısında bulunan şey işte tüm bunlardan yoksunluktur. Bu yoksunluğun getireceği şey ise sevgiye dayalı bir alış-veriş değil, başkalarını kullanmak, çıkar elde etmek için oynamak olacaktır. Başka insanların onurları ile oynayan kişiler elde etmek istediklerine sahip oldukları zaman geçici bir tatmin duygusu yaşayacaklardır fakat bu duygu gerçek ve samimi sevgiden kaynaklı olmadığı için insan ruhunda kalıcı bir doyum hissi yaratmayacaktır. Oluşacak manevi boşluk neticesinde beynin ödül kısmı küçülecek, bağımlılıklar oluşacak, depresyon veya daha ağır eğilimlerde doyum aramaya gidilecektir.


Her hastalığın altında yatan bu manevi boşluktan kaynaklı tatminsizliğin verdiği olumsuz fiziksel etkileşimler bulunduğunu düşünürsek yalnızca korkunç bir toplum inşa edilmekle kalmayıp aynı zamanda mutsuz ve yalnız ölümlere de davetiye çıkarıldığını kolayca anlayabiliriz.


Öte yandan ruhsal yaptırımlar, yani spiritüel yasalar bazen derin uykudan uyanmak istemeyen insanı çok ağır darbelerle uyandırır. Porno teriminin kadınlar için kullanılan aşağılayıcı bir anlamı olduğunu, dikizciliğe hitap ettiğini, içeriğin bu esas üzerine dizayn edildiğini anlatmıştım, bu nedenle erkekler öncelikli olarak kadınların her hangi bir vücut bölgesini görmeyi kâr bilmekten vaz geçmeleri gerekir. Hangi erkek bir anneden doğmamıştır? Kaç erkeğin bir kız kardeşi yoktur? Hiç kadın yakını olmayan bir erkek var mıdır? Gerçekten bir kadının görülebilen vücut bölgeleri o kadının onuru olmadığının işareti olabilir mi? Onun alınıp satılmayı, köleleştirilmeyi hakettiği gösterebilir mi? Milyarlarca insanın gittiği yolun nerelerden geçtiğini, neleri neden yaptığını, o noktaya nasıl geldiğini nereden bileceğiz? Karşımızdaki insan kendi insanlık onuruna aykırı davrandığı zaman biz bundan istifade ettiğimizde kendi saygınlığımızı korumuş olabilir miyiz? Elindeki telefon ile internete girip insanların bu şekilde aşağılandığı bir görüntüyü izlerken, izlemek isterken, seçim yapmak üzere gezinen bir erkek kendi yakını olan bir kadının o mecraya sürüklendiğini görecek olsa ne hissederdi? O zaten bunu hak etmişti diyebilir miydi? Bu yolun yolcusu, ben bakmasam başkası bakacak diyebilir miydi? Yoksa acilen o görüntüleri nasıl yok edebilirim diye çırpınır mıydı? Gerçekten karşısındaki insanın onuru mu yoksa kendi onuruna dokunacağı için mi bu kadar kızardı? Bir başka insanın onurunu düşünmediği yerde insan nasıl onurlu olduğuna inanabilir?


Gerçek olmayan, kâr amacı ile abartılarak yaldızlanan görüntülerin gerçek yaşamda karşılık bulmayışı, gerçek yaşamda karşılıklı duygular üzerinden şekillenmesinin getirdiği disiplin ve uyum açısından da baktığınızda bu insanları nasıl bir hüsran beklediğini tahmin edebilirsiniz.


Zihinlerinde bu görüntülerle dolaşan insanların, tüm bu duygusal ve insani olgulardan uzak tarzları ile çevresinde gördüğü kadınlara karşı dürüst ve düzgün düşünceler taşıdıklarını söyleyebilir misiniz? Belki söyleyebilirsiniz fakat insan bütününü bilmeyen, nöron ağlarını bilmeyenleri inandırabilirsiniz ancak. Bir şeylerin yakalanarak ortaya çıkmasından öte, susulanların neler olduğunu bilenler ki bunlar büyük oranda erkeklerdir, arkadaşlık, komşuluk ilişkilerinde hangi duygu ve düşüncelere susmakta olduklarını bir kez daha düşünmeleri gerekir! Birileri ''o benim bacımdır'' mı dedi? Emin miyiz? Eline sağlık yenge mi dedi? gerçekten mi? Toplum fertlerini birer birer pislik çukuruna atan, sevgiyi, samimiyeti, dengeyi, düzeni, onuru pislik çukuruna düşüren bu gidişatı durdurmak öncelikle erkeklerden başlaması gerekir.


Bu akımın temeli neydi? Dikizcilik! O halde öncelikle çarşıda pazarda kadınlara bakmaktan vazgeçmek gerekir. Pornografi dediğimiz zaman içeriğe dahil olan şeylerden biri neydi? Sözel ifadeler! O halde erkek muhabbetlerinde böyle içeriklere tepki göstermek gerekir. Aksi taktirde bugün insanlığın ölüm korkusu ile panik içerisinde kaçıştıkları bir pandemi, bir mikrop parçası insanı zapt etmeye yeter! Sokaklar boşalır, ilişkiler gözden geçirilir, özgür alanlar kısıtlanır, gencecik insanların alınıp satıldığı mecraların kapısına kilit vurulur ve hala uyanmayan, anlamayan insan bir gün bu furyanın en ağır darbeleri ile yüzleşmek zorunda kalır!


İçerik her alanda ayrı ayrı kitaplar yazılacak boyutta ancak ben her alandan biraz ip ucu vererek, okuyan herkesin kendi içinde bazı şeyleri sorgulaması için yeterli olacağını düşündüğüm için yazımı burada noktalamak istiyorum.















Tanıtılan Yazılar
Daha sonra tekrar deneyin
Yayınlanan yazıları burada göreceksiniz.
Son Paylaşımlar
Arşiv
Etiketlere Göre Ara
Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page