GADOLİNYUM: MRT KONTRAST MADDESİ BEYİNDE BİRİKİYOR
MRT modern tıp tarafından, röntgene kıyasla sağlığa zararsız olduğunu söyler.
Ne var ki bu teoriyi doğrulayamayacak bir sorun var: kontrast madde!
Chuck Norris, eşi Gena O’Kelley’in beyninde bulunan Gadolinyum maddesinden dolayı bir dava açtı. Gena romatoid artrit’inden dolayı doktorlarına MRT yaptırmış ve sonrasına ağır semptomlarla yüzleşmek zorunda kalmıştı, bunların en kötüsü cildinin sanki güçlü bir asit dökülmüş gibi yanmasıydı, daha sonra bilişsel yetenekleri kısıtlanmış ve kramplarla yüzleşmek zorunda kalmıştı, arkasından kaslarında erime ve böbrek hasarı geldi. Doktorlar öncelikle Amiyotrop lateral skleroz, MS, kanser ve Parkinson gibi hastalıkları araştırdılar fakat hepsi negatifti.
Gena şikayetlerinin asıl sebebini kendisi buldu. Bütün semptomlar çektirdiği MRT neticesinde vücudunda bulunan Gadolinyumdan kaynaklıydı. Çin’de 5 ay tedavi gördü ve sonra Nevada’da bir kliniğe gitti. Doktorlar Gena’ya kontrast maddenin, ağır metal atılımında da kullanılan başka bir maddeye bağlı olmasından dolayı, birkaç saat içerisinde tekrar vücuttan atılacağını söylemişlerdi. FDA ise daha önce bu maddenin hiçbir riski bulunmadığına dair söylediklerinin aksine konuşmak zorunda kaldı. Çin’de yapılan testlerde beynin iki bölgesinde birikmiş Gadolinyum tespit edildi, tespit edilen oran hastaya verilen kontrast maddenin miktarı ile doğru orantıdaydı.
Gadolinyum vücut için gerekli olan bir metal türü değildir, vücutta hiçbir fizyolojik rolü yoktur, bundan dolayı her normal IQ sahibi insan böyle bir metalin vücuda zarar verebileceğini tahmin edebilirken, tıbbın bu maddenin zararsız olduğuna dair söz vermesi kabul edilir gibi değil.
Öte yandan uzmanlar bu maddenin yalnızca ender durumlarda kullanılması gerektiğine dair uyarılarda bulunarak, bu tehlikeyi dolaylı yoldan kullanmanın yolunu açmaya devam ediyorlar. Gadolinyum kaynaklı ölüm riski taşıyan doku hasarları ve tehlikeli boyutlarda alerjik reaksiyonları gizlemeye devam ediyorlar.
Gadolinyum organizma da kalsiyuma benzer bir davranış sergiliyor. Kalsiyumun yerine kemiklere ve karaciğere yuvalanıyor, aynı zamanda kas hareketleri için gerekli olan kalsiyumu bloke ediyor, ayrıca kan pıhtılaşma sistemine de etkide bulunuyor. Yalnızca bu birkaç ayrıntı dahi gadolinyum’un ‘’zararsız’’ın haricinde her şey olabileceğini anlatmaya yeterlidir.
Gadolinyum’un akut toksikasyonu (zehirlenme) metalin serbest iyonlarından kaynaklı, bu nedenle maddeyi DTPA denilen başka bir maddeye bağlayarak, metalin manyetizmasından faydalanırken fizyolojik reaksiyonunu zapt-ettiklerini düşünüyorlar. Şimdi bu metalin DTPA’dan kurtularak dokulara (özellikle de beyin ve cilt) biriktiği hakkında şüpheler bulunuyor. Bazı araştırmacılar her ne kadar ancak önceden hasarlı bir böbrek sorunu var olduğu durumlarda gadolinyumun kemikler ve sinir sistemi gibi dokularda birikmesine neden olabileceğini söyleseler de, Journal of the American Medical Association’da yayınlanan bir araştırma özellikle beyin tümörleri ve MS gibi nörolojik hastalıklarda maddenin kan-beyin bariyerini daha kolay aşabileceğini göstermiştir.
Modern tıp bir yandan alternatif metotları bilim dışı olarak lanetlerken, öte yandan bir ağır metali hastanın vücuduna zerk edecek kadar ilkel davranmaktadır.
