AŞILAR: İMMÜN SİSTEMİMİZE YAPILAN BİLİNÇLİ VE AGRESİF SALDIRI
Aşılar, farma endüstrisi ve doktorların iddia ettikleri gibi bizi hastalıklardan korumazlar, aksine hasta ederler!
Çok sayıda literatür ve dünya çapında yapılan araştırmalar bize aşıların modern tıbbın en büyük yanılgılarından biri olduğunu kanıtlıyor. Bilindiği kadarıyla 200 yıldır aşı yapılmakta fakat tıp hala aşıların etkilerini kanıtlayan araştırmaları bize sunmuş değildir.
Çocuklarımız henüz minicik yaşlardan itibaren aşılar vasıtasıyla üzerinde düşünülmesi gereken maddelerle dolduruluyorlar. Rutin olarak aşı yapılıyor ve çocuklarımızın bünyesinde ağır hasarlara neden olabiliyorlar. Aşılar yoluyla oluşan hasarlar, aşısı yapılan hastalığın bizzat kendisinin açabileceği olası hasardan 4 kat daha fazla!
Farma endüstrisi henüz kanıtlayamadığı argümanlarla, korkumuzdan faydalanarak aşıların önemli olduğuna bizi ikna etmeye devam ediyor. Aşı olmadığımız taktirde yakalanabileceğimiz hastalıkların korkusunu kullanıyor. Bize baskı uyguluyor, manipüle ediyor ve bilinçli olarak bizi kendi düşüncelerimizi kullanmaktan alıkoyuyor.
Oysa yapmamız gereken şey doğaya ve kendi bedenimizin savunma sistemine güvenmektir, çünkü her aşı immün sistemimize yapılan bir darbedir. Aşılar özellikle bebeklerde immünolojik bir şok yaratıyor ve buda gelişim bozukluklarına, enfeksiyonel hastalıklara daha sık yakalanılmasına, alerjilere, beyin hasarlarına ve daha bir çok hastalığa yol açıyor. İmmün sistemi aşılarla etkilendikçe hastalıkların sayısı artıyor.
Yalnızca genetiği değiştirilmiş gıdalar değil, genetik olarak değiştirilmiş olarak üretilen aşı maddeleri de genetiğimizi değiştiriyor ve hasar veriyor, bu maddeler hücre çekirdeğine ulaşıyor, orada birikiyor ve kromozomlarda bir kırılma yaratıyor.
Aşıların içerisinde bulunan maddeler (dileyen çeviri yapsın: Aluminiumhydroxyd, antibiotika, yabancı proteinler, civa, patojenler, Formaldehyd gibi zehirler) sağlığımızı ciddi şekilde bozuyor. Örneğin formaldehid kanserojen etkisinin güçlü olması nedeniyle mobilya üreticilerinin kullanması kesinlikle yasaklanmış olan bir maddedir. Buna rağmen aşılarda izin veriliyor, oysa aşılarla bu madde direkt olarak kana karışıyor.
Thiomersal (civa) çocuklarda öğrenme zorluklarına, konsantrasyon bozukluklarına, gerginliğe, mantık noksanlığına yol açıyor ve bunun adı ADHS (dikkat eksikliği - hiper aktivite sendromudur). Ritalin satışlarının artırılması için iyi bir yöntem değil mi?
Bedenimizin dikkatle incelediğimiz zaman (veya bebeklerimizde) verdiği Ateş, bağırma ağlama nöbetleri, gerginlik, kişilik değişimi gibi reaksiyonları asla immün sistemimizin sağlıklı ve pozitif çalıştığının işareti değildir. Bu reaksiyonlar yüksek oranda zehire karşı verilen tepkilerdir. Örneğin ünlü bir bildiri vardı, Kaliforniya'da kızamık salgını varmış ve aşıların kullanılmaya başlamasından bu yana en kötü salgın olmuş, bu haber yalnızca sağlık bakanlıklarını şaşırtmakla kalmadı, neden mi? kızamığa yakalananların %85'i tamamen aşılanmış insanlardan oluşuyordu!
HASTALIKLARI YAYAN, SALGINLARA NEDEN OLAN AŞILARDAKİ MADDELERDİR, AŞILANMAMIŞ İNSANLAR DEĞİL!
Gerçekten bilinçli karar almamız gerekir ve çocuklarımıza gönüllü olarak ne yaptığımızı iyi düşünmemiz gerekir.
Onların bedenlerine gerçekten hala o zehirleri hiç şüphe duymaksızın zerk ettirmeye devam edecek miyiz?
Yoksa doğal savunma sistemimize güvenmeye başlayacak mıyız? her hastalığın bir görevi vardır, çocuk hastalıkları çocukların gelişimi için son derece önemlidir. Çocukların bir çocuk hastalığını atlatmalarının hemen ardından büyümelerindeki ani ilerleme sizleri de çok zaman şaşırtmadı mı?
Bizim ve çocuğumuzun hedefli bir şekilde beslenerek immün sistemimizin güçlendirilmesi mümkündür. Uyumlu bir ortam, aile yani psikolojik stabilite de çocuğumuzun sağlığını güçlendirecektir. Bebeklerin en az 6 ay kadar emzirilmeleri gerekir. Bu şekilde hem anne sütü vasıtası ile bir çok hastalığa karşı antikor kazanır, hem sağlıklı beslenir ve hem anne ile kurduğu bu temas ona sevilme ve güven içerisinde olduğu hissini verir ki bütün bunlar savunma sistemi üzerinde hiç şüphesiz bir aşıdan çok daha fazla ve pozitif etkiye sahiptir.
Eğer kendimizi bu aşılardan, bu zehirlerden koruyacak kadar kıymetli bulmuyorsak, hiç olmazsa çocuklarımıza bu değeri verelim.
