ACI KAYISI ÇEKİRDEĞİ VE ZARARLARI
ZEHİRLİ Mİ?
Acı kayısı çekirdeğinde siyanid bulunuyor. Bu siyanid vücutta hidrosiyanik asite dönüştürülüyor. Siyanid ise enzim blokajı yoluyla hücre solunumunu durduruyor bu da içsel boğulmaya neden oluyor. Böylece siyanid Almanya'da bir satıcının söz verdiğinin aksine yalnızca kanser hücrelerini öldürmek yerine, tüm hücreleri zehirliyor.
Bölge müdürlüğü acı kayısı çekirdeği satışını yasaklıyor ve satıcı firmaya ceza kesiyor.
ACI KAYISI ÇEKİRDEĞİ VE KANSER
Zarar/fayda etkisi üzerinde tartışılan etken madde ise Amigdalin oluyor. Glikosid olarak amigdalin ayrıca erik çekirdeğinde, ıspanak, fasulye, mercimek ve kırmızı lahana gibi bitkilerde de bulunuyor.
Amigdalin’in içerisinde hidrojensiyanid kimyasal bileşen olarak bulunuyor ve bağırsak bakterileri tarafından enzimler vasıtası ile çözünüyor. Bunun için kullanılan enzim Beta-glukozidaz bakterilere selüloz sindiriminde yardımcı oluyor. Selülozun varlığı ise insan bedeninde bu zamana kadar henüz bulunamadı.
Daha önceki hipotezlere göre beta-glukozidaz’ların tümör hücreleri tarafından da üretildiği düşünülüyordu. Bununla amigdalin’in spesifik etkisi açıklanmaya çalışılıyordu. Birkaç araştırma sonrasında bu teoriden vazgeçilmek zorunda kalındı. Fakat hidrosiyanik asidin salınımı risk olarak kabul edilmeye devam edildi, bu nedenle eczanelerde amigdalin satılması yasaklandı.
Betaglukozidaz etkileşiminden oluşan bir başka madde ise benzaldehid. Bir doktor bu maddenin kansere engel olabileceğini düşünüyor, bunu düşünmesinin nedeni ise nitrolizid içerikli bitkisel ağırlıklı beslenen, bazı kültürlerde kanser görülmeyişidir. Doktor, bu bileşenin vücutta hidrojensiyanid ve benzaldehid üretimini artırarak kanser oluşumunu önlediğini düşünüyor. Nitrolisidlerin ana etken maddesine bu doktorun verdiği ismi biz kısaca ‘’B17’’ veya ‘’laetril’’ olarak biliyoruz. Kanser uzmanları ve alternatif terapistler bu maddeyi doğal ‘’kemo terapi’’ olarak görüyorlar, çünkü laetriller sağlıklı hücrelere değil kanser hücrelerine zarar veriyorlar.
Dr. Harald M.’a göre (Chicago Loyola üniversitesi bioloji fakültesi) B17’nin A vitamini ve pankreas enzimleri ile birlikte meme kanserinin geri çekilmesi sağlanabiliyor. Hastalar bu terapi için 2 hafta öncesinde et, şeker, süt, kofein ve metabolizmayı asitlendiren gıdalardan tamamen uzaklaşmaları gerekiyor. Sonra intravenöz B17, A vitamini emülgatörü, yüksek doz C vitamini ve pankreas enzimleri oral olarak veriliyor. Hasta bol bol bitki suları ve normal su içmesi gerekiyor. Yalnızca beslenme yolu ile Dr. H.A.R. ‘ın 6000 raporuna göre tümörlerin büyümesini durdurmuştur.
SINIRLAR NEREDE ?
Amigdalin içerikli acı kayısı çekirdekleri sınırlı olarak tüketildiğinde zararsız, tartışılan şey bu oranın ne olduğu. Bu çekirdekleri satan bir firmanın 2002 yılında yaptırdığı incelemelere göre beden kilosu başına 0,5 – 3,5 mg siyanid tehlikeli görünmüyor. Bu ise 60 kilo ağırlığında bir insan için günde 36 – 172 çekirdek anlamına geliyor. Bunun yanı sıra fazla siyanidin idrar yolu ile bedenden atıldığı söyleniyor.
BOZUK SİYANİD METABOLİZMASI OLAN İNSANLAR İÇİN PROBLEM
Siyanid metabolizması bozuk olan insanlar az miktar olsa da bu çekirdeklerden yediklerinde mide bulantısı, baş dönmesi ve kusma yaşayabilirler. Bunun ötesinde, firmanın verilerine ve araştırmalarına göre bir tane bile olsa bu nedenden kaynaklı ölüm vakası yaşanmamıştır.
Bunun karşılığında kanser önleyici etkinin bilimsel olarak kanıtlandığı sağlık ve veteriner müdürlüğünce onaylandığı söyleniyor. Bu etki ise vücuda siyanidden üretilen Rodanid ( tiosiyanad) ile ilişkilendiriliyor. Rodanid’in toksin ve kanserojen maddelere karşı etkili olduğu söyleniyor, bu etkiler immün sistemi güçlendirmek ve hücre yenilenmesini hızlandırmak sayesinde oluşuyor. Vücut normalde bu maddeyi amino-asitler ve glukoz’dan üretiyor. İki doktor bu maddenin günde en fazla 6 miligram alınabileceğini söylüyorlar ki bu 7-8 acı kayısı çekirdeği anlamına geliyor.
Yani bu çekirdeklerden oluşabilecek en büyük problem bir siyanid zehirlenmesi. Amigdalin’in kansere karşı etkisi ise modern tıp ve alternatif tıp arasında halâ tartışma konusu. Amigdalin terapisi taraftarları, rodanid etkisinin haricinde bir başka hipotezi daha savunuyorlar, bu hipoteze göre kansere karşı etkili olan madde intakt amigdalinin katabolizmasından oluşan maddelerinin değil bizzat kendisinin etkili olduğu savunuluyor, bu konu üzerinde yapılan bir çok araştırma da bulunuyor.
Araştırmaları bulunan kanser türleri ise
Kalın bağırsak kanseri (kolon), prostat kanseri, rahim kanseri.
