top of page

ENFAL SURESİNDEN HATIRLATMA İSTER MİYDİNİZ?

Korkularınıza bir ilaç olabilir miyim acaba?


Öncelikle laf kalabalığına gelmeyin derim, Kafir'in saf manası 'hakikatin üzerini örten, gizleyen' demektir. Hakikat zaten herkesin bildiği, duyduğu ve dahil olduğu bir din değildir. Hakikat, her insanın özü, gevheri dediğimiz, yaratanın vasıflarının kodları olan imandır!


Mümin ise AMN kökünden geliyor ve emniyet, emin olmak gibi anlamlara geliyor ve yine dinlerle alakası yok. Dinlerle alakası, dinlerin kendi terminolojilerinde bu kavramlara getirmiş oldukları izahlardan ibarettir ve din ise iman değildir. Eğer böyle olsa idi ''ey iman edenler iman edin'' denilmezdi size!


Ne çabuk savruldunuz böyle?


Deccali unuttunuz mu? Hani ateş dediği su, su dediği ateşti? Oysa ateşi gördü insan, gel işte bu da su denilse din min kalmayacak, yeter ki kurtulsun canı, gidip atlayacak o suya! O kadar korkuyor ki, sanırsınız ölümsüzlüğü bulacak fani bedeni, oysa can zaten ölümsüz! Neyin vaadi ile nereye koşuyorsunuz öyle?


ENFAL SURESİNDEN HATIRLATMA İSTER MİYDİNİZ?


Ey mü’minler! Ordular hâlinde kâfirlerle savaşmak üzere karşılaştığınız zaman sakın onlara arkanızı dönüp kaçmayın!


Tekrar savaşmak için bir tarafa çekilme veya başka bir birliğe katılma gibi taktik gereği maksatlar dışında her kim o günde düşmana arkasını dönüp kaçarsa, hiç şüphesiz Allah’ın çok şiddetli bir cezasını üzerine çekmiş olur.

Onları savaşta siz kendi kuvvetinizle öldürmediniz; onları Allah öldürdü. Rasûlüm! Düşmana bir avuç toprak attığın zaman da sen atmadın; Allah attı. Allah, mü’minleri böylece neticesi güzel bitecek bir imtihana tâbi tuttu. Şüphesiz ki Allah, hakkiyle işiten, kemâliyle bilendir.


İşte Allah, mü’min olduğunuz için size böyle davranıyor. Hiç şüphesiz Allah, kâfirlerin tuzak ve tedbirlerini işlemez hale getirir.


Ey müşrikler! Siz zafer mi umuyordunuz; işte zaferi (!) gördünüz! ....


Yok, yeniden savaşmaya ve düşmanlığa kalkışırsanız, biz mü’minlere yine yardım ederiz. Bilin ki, sayıca ne kadar çok olursanız olun, büyük bir topluluk hâlinde bulunmanızın size vereceği hiçbir fayda yoktur. Çünkü Allah, mü’minlerle beraberdir.


Bir de kulaklarından kalplerine hiçbir şey girmediği halde, “İşittik!” diyen kimseler gibi olmayın!


Şüphesiz ki, Allah katında canlıların en şerlisi, ilâhî gerçekleri düşünüp anlamayan o sağırlar ve dilsizlerdir.

Eğer Allah onlarda bir hayır olduğunu bilseydi, elbette onlara duyururdu. Fakat duyuracak bile olsa, onlar yine haktan yüz çevirir, dönüp giderler.


Ey iman edenler! Allah ve Rasûlü sizi, size hayat verecek şeylere çağırdığı zaman onlara uyun.


Hem öyle bir fitneden sakının ki, geldiği zaman içinizden sadece zulmedenlere dokunmaz, herkesi kuşatır.


Hatırlayın ki, bir zamanlar siz yeryüzünde zayıf ve hor görülen azınlık bir gruptunuz; insanların sizi her an yakalayıvermesinden korkuyordunuz da Allah size sığınacağınız bir yurt nasip etti, sizi bizzat yardımıyla destekleyip güçlendirdi ve sizi temiz ve hoş rızıklarla rızıklandırdı. Umulur ki şükredersiniz.


Ey iman edenler! Eğer Allah’a karşı gelmekten sakınırsanız size hakkı bâtıldan, doğruyu yanlıştan ayıracak şaşmaz bir ölçü verir, günahlarınızı örter ve sizi bağışlar. Çünkü Allah, pek büyük lutuf ve ihsân sahibidir. (burada da düşünülmesi gereken çok şey var, iman ettik demekle olay bitmiyor, iman ettim demekle hak ile batılı görebilecek bir ferasetin sahibi olamıyorsunuz, yukarı da ne demişti? ''kalplerine bir şey inmediği halde işittik diyenler gibi olmayın!)


Hani bir zamanlar kâfirler ya seni tutuklayıp hapsetmek veya öldürmek ya da yurdundan zorla çıkarmak için bir takım tuzaklar kuruyorlardı. Onlar böyle tuzaklar hazırlayadursunlar, ama Allah da onların tuzaklarına karşılık verecektir. Çünkü Allah, tuzak kuranlara en güzel karşılığı verendir.

Tanıtılan Yazılar
Daha sonra tekrar deneyin
Yayınlanan yazıları burada göreceksiniz.
Son Paylaşımlar
Arşiv
Etiketlere Göre Ara
Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page