BİR ALMAN ANNENİN SESLİ MESAJINDAN ÇEVİRİ

Tüm ebeveynlere günaydın. Benden bir anne olarak bir ses kaydı, 12 yaşındaki oğlum 6. sınıfa gidiyor ve dün okuldan yine çok güzel bir yazılı bildiri aldım. Bu bildiri okul yönetimi tarafından imzalanmış değildi, bu demek oluyor ki okul yönetimi bu mektup ile bildirmiş olduğu yaptırımların yasal olmadığını biliyor, yargılanamasınlar diye imza atılmıyor, bu nedenle lutfen okul yönetimi tarafından bildirilerin imzalanmış olup olmadığına dikkat edin, çünkü imzalı değillerse geçerli de değiller, böylece okul yönetimi sonradan yasal olarak sorumlu tutulamamasını sağlamaya çalışmış oluyor. Bu mektupta pazartesinden itibaren okulların başladığını, yine gruplarla çalışılacağını, bir hafta böyle bir hafta öyle değişecekmiş. Çocuklar sınıflarda maske takmak zorunda olacaklar, bir solunum ventili bulunmayan FFP-2 maskesi, haftada iki kez test yapılacak (pazartesi ve perşembe günleri), öğretmenler tüm bunları denetleyecekler ve soruları yanıtlayacaklarmış, yani öğretmenler, çocuklarımızın üzerinde tıbbi yaptırımlar uyguladıkları için her bir dakika suç işlemiş oluyorlar.

Ben bunu okul yönetimine defalarca bildirdim, bu mektuplar imzalı olmadıkları için geçerli değiller ve ebeveynler kendilerini muhatap olarak görmek zorunda değiller. Bir test pozitif çıkacak olursa çocuk dışlanacak, kapatılacak ve ben kendime şimdi şu büyük soruyu soruyorum, Testler yapılırsa ve negatif çıkarsa, en azından okula devam edebilenler, o halde maske neden takılıyor? Yani sevgili ebeveynler tüm bu yaptırımları biraz sorgulayın ve öğretim görevlilerini yine yine bu aptalca, idiyotik yaptırımlarla çocuklarınıza üzerinde uygulanan telkinlerle yüzleşmeye zorlayın. Çocuklarınızı evde bırakın, onları okula vermeyin, kendinizi hukuksal olarak suçlu duruma düşürmeyin. Çocuklarınızı suçluların eline veriyorsunuz, bunu normal yaşamda da yapmazsınız, karşınızdan gelmekte olan bir çocuk suistimalcisine al çocuğumu ve ona kötü davran demezsiniz ama her gün çocuklarınızı bu suçluların ellerine veriyorsunuz ve aslında onların suistimal edilmesine izin veriyorsunuz.

Lutfen artık bundan vazgeçin ve kendi sorumluluğunuzu alın, buna izin vermeyin, çocuklarınız bir gün size ''neden buna izin verdin'' diye soracaklar. Eğer hiç bir çocuk okula gitmezse öğretmenler işsiz kalır, o zaman belki biraz düşünürler. Sistem çöktüğünde tüm bu istismarlara (acı çektirmek, dışlamak, izole etmek vs) yardımcı olmuş olan öğretmenler işlerini kaybedecek ve yargılanacaklardır. O halde düşünün sevgili ebeveynler, buna artık izin vermeyin, bu sizin elinizde, düşünmeye başlayın, sorumluluğunuzu alın, buna izin vermeyin