ANTİBİYOTİK PARKİNSON BAĞLANTISI

Parkinson hastalığının olası risk faktörlerini araştıran Finlandiya/Helsinki üniversitesi Antibiyotik kullanımının tek başına dahi parkinson hastalığı riskini artırdığını tespit ettiler. Bu araştırma 2019 yılında 'Movement Disorder' adlı dergide yayınlandı.

Araştırmada yaklaşık 14.000 parkinson hastasının teşhis konulmadan önceki yıllarda hangi sıklıkla antibiyotik kullandığına bakıldı ve rakamlar aynı yaşlarda 40.000 sağlıklı insanın verileri ile kıyaslandı.

Araştırmada üç farklı zaman dilimi incelendi: Hastalığın ortaya çıkışından 1-5 yıl, 5-10 yıl ve 10-15 yıl. Parkinson riskini net şekilde artıranlar ise geniş spektrumlu antibiyotikler oldu. Fakat aynı zamanda anerob bakterilere (örn. Clostridium difficile) karşı kullanılan antibiyotikler ve mantarlara karşı kullanılan antibiyotikler de (örn. nystatin) dikkate alındı.

Tetrasiklinlerin başta olmak üzere aşırı antibiyotik tüketimi, kullanımdan 10-15 yıl sonrasında dahi parkinson hastalığına neden olabiliyor. Sulfonamid veya trimethoprim kullanımında ise parkinson hastalığının ortaya çıkması 1-5 yıl içerisinde mümkün oluyor. sık kullanılan anti-mantar ilacının kullanımı ise 10 yıl içerisinde parkinsona yol açabiliyor. Araştırmada ''aşırı'' veya ''sık'' kulanımdan kasıt 2-5 kez kullanımdır!

Bilimadamlarının düşünceleri antibiyotiklerin bu yıkıcı etkilerinin bağırsak florasını bozmalarından kaynaklı olabileceği yönünde, hatta parkinsonun bağırsaklarda başladığına dair de 2017-2019 yılları arasında bir araştırma yapılmıştır.

Helsinki üniversite hastanesi, Nöroloji bölümü Doktoru nörolog Filip S. şöyle dedi: ''Parkinson hastalarının bağırsak florasının olması gerektiği gibi olmadığını biliyorduk fakat sebebini bilmiyorduk. Araştırmamız sık reçete edilen bazı antibiyotiklerin bağırsak florasını ciddi şekilde etkilediğini ve böylece parkinson hastalığına yatkınlık kazandırdığını gösterdi''

Parkinson teşhisinden 20 yıl kadar önce aslında parkinson hastaları için tipik bağırsak değişimi gözlemleniyor. Bu nedenle kabızlık, huzursuz bağırsak veya iltihaplı bağırsak hastalıkları gibi kronik bağırsak hastalıklarının neden parkinson riski olarak görüldüğünü anlamış oluyoruz. Antibiyotiklerde bununla birlikte risk faktörleri arasında bulunuyor, hem de yalnızca parkinson değil aklınıza gelebilecek her türlü hastalık için!

Antibiyotikler ancak gerçekten başka bir yol kalmadığında kullanılmalıdır, bu hem giderek artan antibiyotiklere dirençli bakterilerin artmasını önler hem aynı zamanda yan etkileri azalır, ki bu yan etkilere parkinson da dahildir.

Çok merak ediyorum, doktorların bu araştırmadan haberleri yok mu? Yoksa kendilerine ''bize neden bildirilmedi'' gibi bir soru takılıyor mu? Varsa bunu önlemek adına ne yaptılar? Antibiyotik reçete ederken bunun gerçekten kaçınılmaz olup olmadığına bakıyorlar mı? Yoksa viral veya bakteriyel olup olmadığına dahi bakmadan antibiyotik mi veriyorlar?

***

Tuomas H. Mertsalmi et al., Antibiotic exposure and risk of Parkinson's disease in finland: A nationwide case‐control study, Movement Disorders, November 2019

University of Helsinki, Increased use of antibiotics may predispose to Parkinson's disease, 22. November 2019, MedicalXpress