AMALGAM

Amalgamın Cıva salgıladığı ve bunun sağlık üzerine ciddi olumsuz etkileri olduğunu gösteren bir çok araştırma ve bilimsel çalışmadan derlenmiş çooook kısaltılmış sadece bir kesit.

Dr. med. Joachim Mutter, amalgam hakkında yaptığı bilimsel açıklama

150 yıldan daha fazla süredir amalgam diş dolgusu olarak kullanılıyor. İnsan ve hayvan deneyleri, amalgamdan sürekli cıva yayıldığını ve dokulara yerleştiğini gösteriyor ve hala bunun insan sağlığı üzerindeki etkileri tartışılıyor. Yorum, amalgam üzerindeki farklı çalışmaların metodolojik kalitesi ile ilgilidir. Ve bir çok ağır metodolojik hata yapıldığı sonucuna varmıştır.

Amalgam dolguları olan insanların kanlarında cıva artışı oluyor, ayrıca amalgam dolguları olmayan insanlara kıyasla idrarlarında 3-5 kat daha fazla ve dokularda 12 kat daha fazla cıva bulunuyor. Ne var ki, kan ve idrarda cıva artışı ille de yüksek çıkmayabiliyor, çünkü cıva 3 gün içerisinde dokulara yerleşiyor, yani kan veya idrarda fazla miktarda çıkıyorsa cıva ile temasın üzerinden fazla zaman geçmemiş anlamına gelecektir. 

2001/2002’de yapılan bir araştırmada sadece kadınlardan oluşan iki grup oluşturuldu. Her iki grupta da cıva konsantrasyonu aynı derecede yüksekti ama sadece bir gruptaki kadınlarda semptomlar görülüyordu. Araştırmacılar buradan yola çıkarak bu semptomların amalgam dolgulara bağlanamayacağı sonucuna vardırlar. Ama sormaları gereken bir soru vardı: neden bazı insanlar amalgam dolgulara diğerlerinden daha duyarlı oluyorlardı?

Bu sorunun kısmi bir yanıtı başka araştırmalardan geliyor. Bu araştırmaları toparlayan araştırmacılar, baş ağrıları, yorgunluk, gerginlik, konsantrasyon sorunları veya uyku sorunları gibi bazı şikayetleri olan hastaların kanında, sağlıklı olan deneklerde bulunmayan Aplipoprotein E4-allel buldular ki bu Alzheimer riskleri başında gelen bir proteindir.

Diğer bazı araştırmacılar, semptomları olan hastaların kanında selenyum ve diğer eser elementlerin düşmüş olduğunu gördüler. Bununla birlikte bir çok sözde amalgam çalışmasının ikilemlerinden biri ve en önemlisi ise, genellikle deneklerin yaşamları boyunca hiç amalgam teması bulunmamış olmaları idi.

İsveç bilim adamlarının yaptıkları deneyde genellikle 587 olarak belirtilen rakam sadece 57 denekten oluşmaktaydı ve yaşları ortalama 66 idi. Bu hastaların %25’inin dişleri bile yoktu, diğer bir çok hastada ise eksik dişler vardı ve diğer deneklerin çoğunda amalgam değil başka dolgular vardı. Diş dolgularının amalgam karışımı olup olmadığı ve üstteki başka dolguların altında amalgam olup olmadığı da araştırılmadı. Böylece sözde amalgamsız bir grup oluşturuldu ve amalgam dolgusu olan insanların karşıt grubu olarak kullanıldı. 

Başka bazı araştırmacılar ise amalgam dolguların verimli ve güvenli olduğunu savundular, örneğin J. E. Dodes (2001) ‘’The amalgam controversy’’ tartışmasında yaptıkları ve bir diş doktorları dergisinde yayınlandığı gibi. 2002’de bu derginin sahibi amalgam reklamları vermeye başladı ve ‘’amalgam potasyum-klorid kadar güvenli ve stabildir’’ denildi. Bu iddia tutarlı değildir ve örneğin G. Guzzi gibi araştırmacılar tarafından yorumlandı.

Bundan öte, amalgam dolguları çıkarılan hastaların sağlık durumlarının hızla düzelmeye başladığını gösteren araştırmalar da bulunmaktadır. 2002 yılında açıklanan U. Lindh ve diğer araştırmacıların araştırmalarında 463 hasta üzerinde çalışıldı. Bu hastalarda yorgunluk, baş ağrıları, konsantrasyon sorunları, kas ve eklem ağrıları, unutkanlık, mide ağrıları vs. bulunuyordu ve amalgamın çıkarılmasından sonra bu hastalar hızla iyileşiyordu. Benzer pozitif sonuçlar MS dahil olmak üzere bir çok otoimmün hastalıkta da gözlendi. 

Yapılan deneyler cıvanın nöronal hastalıklara ve biokimyasal değişimlere yol açarak bir çok hastalığa neden olduğunu gösterdi. Alüminyum, kurşun, mangan, demir, çinko, krom, bakır ise bu tarz nöronal hastalıklara yol açabilecek kapasitede değillerdi. Amalgamdan yayılan cıva aynı zamanda çocuklarda otizm bağlantısı olarakta görülüyor. Örnek: 2003 yılında A.S. Holmes ve diğerleri 94 otistik çocuğun anneleri üzerinde yaptıkları çalışmada amalgam dolgulu anneler ve anneanneler söz konusuydu.